🐩 Sanal Anjiyo Sonucu Ne Zaman Çıkar
mHHF. Patolojik inceleme süresi birçok etkene göre değişmekle birlikte ortalama 2-7 gün arasında değişmektedir. Bunda dokunun niteliği, şüphelenilen hastalığın tanısal güçlüğü, merkezdeki vaka yoğunluğu büyük rol oynamaktadır. 2 günde çıkabilecek vaka olduğu gibi tanı verme süreci 10-15 günü bulabilen vakalar da 6, 2018Devlet Hastanesinde patoloji sonucu kaç günde çıkar?Patoloji bölümünde sonuç verme süresi sitoloji sonuçları için 3-7 işgünüdür. Biyopsi sonuçları için bu süre 3-10 iş sonuçlarını nasıl öğrenirim? resmi internet sitesi üzerinden açılan sayfada kimlik numaranızı ve e-Nabız şifrenizi girerek giriş yapın. Eğer e-Nabız şifreniz yoksa bir kayıt oluşturarak ya da e-Devlet üzerinden giriş yaparak sisteme giriş yapabilirsiniz. Daha sonra sonuçlar bölümünden pataloji sonucuna sonucunda kanser nasıl anlaşılır?Patoloji raporunda polipin bağırsağın neresinden alındığı, tamamının çıkarılıp çıkarılmadığı, polipi oluşturan hücre yapısı ve varsa kanserleşme olup olmadığı, kanserin yayılması rapor sonucu pozitif ne demek?Patolojik inceleme sonucunun pozitif çıkması kanserin varlığını gösterirken, negatif sonuç alınan dokuda kanser bulgusuna rastlanmadığını hangi hastanelerde var?Patoloji Bulunan HastanelerArnavutköy Devlet Devlet Kadın Doğum ve Çocuk Hastalıkları Devlet Sultan Mehmet Eğitim ve Araştırma Eğitim ve Araştırma Prof. Dr. … Kartal Dr. Lütfi Kırdar Şehir hastanelerde hangi bölümde yer alır?Bu derslerde; hastalıklı doku ve organların özellikleri hem teorik ders hem pratik laboratuar olarak öğretilir. Patoloji, YÖK mevzuatına göre "Cerrahi Tıp Bilimleri" arasında yer sonucu nasıl olur?Patoloji raporu, patoloğun yaptığı inceleme sonucunda ulaştığı tanıyı belirtir. Hastalığın hangi aşamada olduğu yazılır. Bazı nedenlerden dolayı tanı koyulamamış ise raporda ek tetkikler, tekrar örnek alınması dolaşımı
Ulaşmaya çalıştığınız sayfayı dönebilirsiniz. Sınırlı Sorumluluk Beyanı Web sitemizin içeriği, ziyaretçiyi bilgilendirmeye yönelik hazırlanmıştır. Sitede yer alan bilgiler, hiçbir zaman bir hekim tedavisinin ya da konsültasyonunun yerini alamaz. Bu kaynaktan yola çıkarak, ilaç tedavisine başlanması ya da mevcut tedavinin değiştirilmesi kesinlikte tavsiye edilmez. Web sitemizin içeriği, asla kişisel teşhis ya da tedavi yönteminin seçimi için değerlendirilmemelidir. Bu sitedeki bilgilerin hekim kontrolü olmaksızın uygulanması durumunda oluşabilecek her tür şikayet ve durumdan, Doç. Dr. Zehra İlke AKYILDIZ sorumlu tutulamaz. Sitede kanun içeriğine aykırı ilan ve reklam yapma kastı bulunmamaktadır.
Ultrason sonuçları genellikle aynı gün veya bir gün sonra hazır olmaktadır. Contents1 Ultrason sonuçları hemen çıkar mı?2 Karın ultrason sonucu ne zaman çıkar?3 Ultrason sonuçları e nabızda görünür mu?4 Ultrason öncesi su içilir mi?5 Ultrason aç mı tok mu?6 Ultrason sonucumu nasıl öğrenebilirim?7 Böbrek ultrason sonuçları ne kadar sürede çıkar?8 Batın ultrasonda hangi hastalıklar belli olur?9 Batın ultrasonda nelere bakılır?10 E nabız üzerinden biyopsi sonucu nasıl öğrenilir?11 Emar sonucunu nereden öğrenebilirim?12 E Nabızdan tahlillerimi nasıl öğrenebilirim?13 Ultrason için neden idrara sıkışık olmak?14 Ultrasonda neden idrara sıkışık gidilir?15 İdrara sıkışık olmak için ne kadar su içmeli? Ultrason sonuçları; işlemden hemen sonra çıkmaktadır. Ultrason sonuçlarının gerekli tedavi planlamasının yapılabilmesi için doktor değerlendirmesine sunulması gerekmektedir. Karın ultrason sonucu ne zaman çıkar? Yukarıda bahsetmiş olduğumuz durumlarda talep edilen USG işleminin sonuç süresi; doktorun istediği şekle ve hastanenin yoğunluğuna bağlı olarak değişiklik gösterebilir. Ancak, genellikle 1 gün içinde tüm batın USG sonuçları verilebilmektedir. Ultrason sonuçları e nabızda görünür mu? Sol menüde yer alan tahlil sorgulama seçeneği altındaki “Görüntülerim” kısmından da tüm radyolojik testlerinizin sonuçlarını görüntüleyebilirsiniz. Ultrason, röntgen, MR ve diğer tüm görüntüleme sistemlerindeki sonuçlarınızı da bu listeden görebilirsiniz. Ultrason öncesi su içilir mi? Tüm batın ultrasonu öncesi, idrar kesesinin doluluğu için işlemden yarım saat önce bir küçük şişe su içilmesi genellikle yeterlidir. Ultrason aç mı tok mu? Ultrason çekilmesi için hazırlık gerekir mi? Karın içindeki organların ultrasonu için erişkinlerde hastanın 8-12 saat süre ile aç karna olması gerekir. 1 aya kadar çocuklarda emzirme süresi kadar, 5 yaşına kadar çocuklarda 4 saatlik, 10 yaşına kadar olanlarda 6 saatlik açlık gereklidir. Ultrason sonucumu nasıl öğrenebilirim? Tahlil sonuçlarınızı öğrenmek için sayfasına tıklayarak kimlik numaranızı ve e-Nabız şifrenizi girmelisiniz. Giriş yaptıktan sonra sol tarafta bulunan simgelerden tahlillerim seçeneğini tıklayınız. Böylelikle ultrason, röntgen, MR ve tüm tahlil sonuçlarınıza ulaşmanız mümkündür. Böbrek ultrason sonuçları ne kadar sürede çıkar? Genellikle 15 dakikadan daha az zaman alır. Sonucu nasıl öğrenebilirim? Sonuç işlemden hemen sonra rapor şeklinde Ultrasonografi ünitesindeki sekreterden alınabilir. Batın ultrasonda hangi hastalıklar belli olur? Tüm Batın – Abdomen karın içi bölge demektir. Karın içinde bulunan karaciğer, dalak, safra kesesi ve safra yolları, pankreas, böbrekler, böbrek üstü bezleri, mesane, erkeklerde prostat, kadınlarda rahim ve yumurtalıklar incelenir. Batın ultrasonda nelere bakılır? Tüm batın ultrason karın bölgesinde yer alan iç organların görüntülenmesi için kullanılır. Bu ultrason sırasında karaciğer ve böbrek gibi iç organlar görüntülenebildiği gibi dalak, safra kesesi ve diğer iç organlar da incelenebilir. E nabız üzerinden biyopsi sonucu nasıl öğrenilir? BİYOPSİ SONUCU ÖĞRENME E -Devlet sistemi, e – nabız ve MHRS sisteminden giriş bilgilerinizi tamamlamalısınız. Daha sonra sonuçlarım ve tahlillerin kısmından biyopsi sonuçlarınıza erişebilirsiniz. Emar sonucunu nereden öğrenebilirim? Emar sonucunuzu öğrenmek için e-Nabız sistemine giriş yapmanız gerekmektedir. E-nabız sayfasına giriş yapmak için kimlik numaranızı ve şifrenizi girmeniz yeterli olacaktır. Sayfaya giriş sağladıktan sonra size verilen barkod veya sonuç belgesini sisteme girerek sonucunuza kolaylıkla ulaşabilirsiniz. E Nabızdan tahlillerimi nasıl öğrenebilirim? e – Nabız’dan tahlil sonuçlarını öğrenmek isteyenler Kimlik Numaraları ve şifreleri ile uygulamaya giriş yaptıktan sonra ekranın alt kısmında yer alan “Akıllı Asistan” bölümünden ” Tahlillerim ” butonuna tıklayarak geçmiş ve güncel tahlilleri görüntüleyebiliyor. Ultrason için neden idrara sıkışık olmak? Bekar hastalarda vajinal yol uygun olmadığı için sadece transabdominal ultrason yapılır. Bunun için hastanın idrara sıkışık olması gerekir. Dolu mesane akustik bir pencere görevi yapıp iç genital organların daha net görülmesini sağlar. Ultrasonda neden idrara sıkışık gidilir? Üriner Ultrason Öncesinde Bu tetkikin yapılabilmesi için hastanın idrara sıkışık olması gereklidir. İncelenen alan idrar kesesi idrar yolları ve böbrekler olduğu için birikmiş sıvı incelemenin kolaylığını ve başarısını etkiler. İdrara sıkışık olmak için ne kadar su içmeli? Yanınızda lt. su getiriniz ve incelemeden 1 saat önce başlamak üzere 10 dakika ara ile 2 bardak su içiniz. Mesane dolumu idrara sıkışma hakkında görevli sekretere bilgi veriniz. Üst Batın US Üst batın US öncesinde 5 saat aç kalmanız gereklidir.
Bu yöntemle anjiyo operasyonu giderek kolaylaşırken, hastaların hastaneye yatmasına gerek kalmıyor. Sadece 5-10 dakika süren bu işlem sonrasında anjiyo olan hastalar işlerine bile dönebiliyor. Kalple ilgili sorunların tedavisinde el bileği damarının kullanılmasının, işlem sonrasında istenmeyen komplikasyonların azalmasını sağladığını belirten Anadolu Sağlık Merkezi Kardiyoloji Uzmanı Doç. Dr. Eractan Ökmen 15 soruda el bileğinden anjiyo yöntemini kararı nasıl alınıyor?Herkese anjiyo yapılması gerekmiyor. Bunun belli kriterler var. Efor testi bozuk olan, ekokardiyografisinde sorun çıkan, göğüs ağrısı yaşayan hastalarda tüm bilgileri toplayıp anjiyo yapıp yapmayacağımıza karar veriyoruz. Daha sonra, yöntemler konusunda hastaya bilgi veriyoruz. Hastalar anjiyo yöntemini belirlerken tereddüt yaşıyor mu?Aslında hasta yöntemi belirleme konusunda değil, anjiyo yapılması ya da yapılmaması konusunda tereddüt yaşıyor. Anjiyo binde 1’in altında hayati riski olan bir yöntemdir. Ortaya çıkabilecek riskler de genellikle anjiyoda giriş yeriyle ilgili oluyor. Anjiyonun el bileğinden yapılmasının avantajları nelerdir?Bilek damarı kasık damarının aksine cilt yüzeyine çok yakındır ve şişman hastalarda bile kolaylıkla girilebilir. Cilde yakınlık ve arkasındaki kemik doku aynı zamanda işlem sonrasında giriş deliğinin kapanmasında kolaylıkla kompresyon uygulanabiliyor. Kanama çok kolay kontrol altına alınabiliyor. Kasık damarı yolu yapılan stent girişimlerinde işlem esnasında yüksek dozda kanı sulandırıcı ilaçlar uygulanması nedeni ile işlemden hemen sonra damara girişi sağlayan kılıf çekilemez. Kılıfın çekilebilmesi için 4-6 saat bu ilaçların etkisinin geçmesi beklenir bu zaman zarfında hasta yatağında bacağını hareket ettirmeden yatmak zorundadır. 4-6 saat sonra kılıf çekilerek elle 15-20 dakika kompresyon ve sonrasında yine 4-6 saat kum torbası ile ağırlık konularak kanamanın durdurulması sağlanmaya çalışılır. Bu nedenle kasık damarı yolu ile tanısal koroner anjiyografi yapılan hasta 6 saat, balon ya da stent gibi tedavi edici girişim yapılan hasta ise yaklaşık 12 saat yatağında işlem yapılan bacağını hareket ettirmeden düz yatmak zorundadır. Ayağa kalkamaz, tuvalete gidemez. Bilek damarı yolu ile yapılan girişimlerde ise işlem sonrasında kılıf yüksek doz kanı sulandırıcı ilaçlara rağmen hemen çekilir. Hastaya bileklik benzeri bir materyal takılır ve bu bileklik iki saate yakın hastada takılı kalır, hastaneden çıkmadan önce de çıkarılarak bandaj yapılır. Hasta ertesi gün bandajını çıkarabiliyor. Tabii ki hasta işlemden hemen sora ayağa kalkabilir, oturabilir, tuvalete gidebilir, hatta işlem yapılan elini kullanabilir yemeğini kendi yiyebilir. Koroner tanısal işlemlerden sonra 6 saat hastanede yatmak yerine saatte taburcu el bileğinden yaptıran kişiler işe ne kadar sürede geri dönebilir?Hasta isterse aynı gün işine dönebiliyor. Ancak bu anjiyo sonucuna göre belirleniyor. Eğer anjiyoda tedavi gerektirecek bir sonuç çıkarsa o zaman hastaya farklı nasıl yapılıyor?Anjiyo yapılacak kişinin cilt altı uyuşturuluyor ve işlem lokal anestezi altında yapılıyor. Kesi çok küçük olduğu için hasta ağrı sonrasında bilekte herhangi bir iz kalıyor mu?El bileğinden anjiyo, üç mm'lik çok küçük bir kesiden yapılıyor. Yani üç veya dört toplu iğnenin başı kadar büyüklükte bir iz oluyor. Komplikasyon olabiliyor mu? Bilekten yapılan anjiyoda giriş yeriyle ilgili komplikasyon riski yüzde birin altında görülüyor. Yani neredeyse hiç yok! Anjiyodan sonra önemli olan giriş yerinin sıkıştırılmasıdır. Asıl işlem kataterin damar içine girmesi için açılan üç mm'lik deliğin kapanmasıdır. Giriş yerinden kaynaklanan sıkıntılar, bu deliğin iyi kapanamamasından oluşur. Kasıktan yapılan anjiyoda kullanılan damar, büyük bir damardır. Arkasında kemik dokular ve geride, kas ve yağ dokuları vardır. Özellikle kilolu kadınlarda yağdan dolayı iyi bir sıkışma sağlanır. El bileğinden yapılan anjiyoda, damarın altında kemik olduğu için anjiyo sonrasında kullanılan bileklik benzeri bir materyal sayesinde, kanama durdurulur ve deliğin kısa sürede kapanması sağlanır. Başarı oranı nedir?2007 yılından bu yana hem yurt dışından hem de yurt içinden bize başvuran yaklaşık 5 bin civarında hastaya koroner anjiyografi ve stent girişimini bu yöntemle başarı ile uyguladık. Halen Fransa, Japonya, Çin, Belçika, Almanya, Hollanda gibi birçok ülkede standart olarak bu yöntem sonuçları ne zaman ortaya çıkıyor?Sonuçlar anında ortaya çıkıyor. Çünkü işlem sırasında ne olduğunu hemen görüyoruz ve ne yapılması gerektiğine o anda karar yapılırken damar tıkanıklığı tespit edilirse ve stent takılması gerekiyorsa uygulama hemen mi yapılıyor?Genellikle şöyle bir yol izliyoruz Eğer bırakılamayacak kadar çok kritik bir darlık varsa, balon ve stentle açılmaya uygunsa; o zaman stentle açıp, tedavi ediyoruz. Örneğin; kalp krizi geçiren hastalara veya hiçbir şey olmamasına rağmen anjiyoda çok kritik olduğu görülen vakalara aynı anda stent takılabiliyor. Anjiyo yapar gibi aynı yöntemle, aynı yoldan, aynı gün ve aynı seansta yapılabiliyor. Eğer o kritik darlık kolayca açılmıyorsa öncesinde hazırlık yaparak, stent takmayı tercih ediyoruz. Aynı zamanda hastayla tedavi alternatiflerini de tartışabilecek zamanı yöntemin uygulanamayacağı kişiler var mı?Yapmayı istemediğimiz hasta grupları var. Bunlardan bir tanesi; diyalize giren hastalar... Bu hastaların kol damarı üzerinde hareket etmek sıkıntılı olabiliyor. Kronik böbrek yetmezliği olan kişilerde de kol damarları önemli olduğundan uygulamamayı tercih ediyoruz. Ayrıca, herhangi bir kaza ya da yaralanma sonrasında, kolunda travma oluşanlara da el bileğinden anjiyo yapıları çok ince olan zayıf kişilere uygulama mümkün olabiliyor mu?Hayır, yapılamayacak gruplardan biri de çok zayıf olan kişiler. İri vücutlu kişilerin damarları zayıf olanlara nazaran daha geniş oluyor. Çok ince yapıdaki kişilerin damarlarını elimizle kontrol ediyoruz, gerekirse ultrasonla bakıyoruz ve damarların işlem için uygun çapta olup olmadığına karar veriyoruz. Ancak kullandığımız kataterler çok ince. Bu nedenle damar yapılarının inceliği nedeniyle işlemi yapamadığımız hasta oranı sadece yüzde 1’ ya da sonuçlarda kadın erkek arasında bir fark var mı?Her iki cins arasında uygulama açısından bir fark yok. Tek fark, kadınların damarları erkeklere oranla daha ince. Ama bu farklılık da bize, zorluk kişiye birkaç defa el bileğinden anjiyo yapılabilir mi?Elbette mümkün. Böyle bir durumda, bir önceki işlemin gerçekleştirildiği yerin, yarım santim üstünden girip, anjiyoyu oradan yapabiliyoruz. Böylelikle işlem hem biz, hem de hasta için daha da kolaylaşıyor. Bir diğer yöntem olarak, işlemi karşı taraftaki bileğe uygulayabiliyoruz. Birkaç defa anjiyo yaptığımız ve daha sonra balon stent taktığımız birçok hastamız var. Kişi anjiyo sonrasında gündelik yaşamına nasıl adapte olunuyor?Bu yöntemle hasta yürüyerek evine gidebiliyor. Hatta gündelik yaşamında kolunu zorlamadan istediği her şeyi yapabilir. Zorunlu olmadıkça banyo yapılmasını önermiyoruz. İşlem sonrasında özel olarak uygulanması gereken bir beslenme rejimi yok.
Kalp damar hastalıkları tüm dünyada ve ülkemizde en önde gelen ölüm nedeni olmaya devam ediyor. Öyle ki Türkiye’de her yıl 200 bin kişinin ölümüne yol açıyor. Dolayısıyla kalp damar hastalıklarında erken tanı yaşamsal öneme sahip. Halk dilinde anjiyo’ olarak ifade edilen ve damarlarda darlık olup olmadığının tespit edilmesi için başvurulan koroner anjiyografi’ de, tanı yöntemlerinde son nokta’ olarak yerini korumaya devam ediyor. Bunun nedeni ise damarların doğrudan görüntülenmesine ve ihtiyaç halinde aynı seansta tedavi için müdahaleye olanak vermesi. Acıbadem Taksim Hastanesi Kardiyoloji Uzmanı Doç. Dr. Murat Turfan, koroner anjiyografinin hayat kurtaran bir tanı yöntemi olduğuna dikkat çekerek, “Üstelik günümüze dek geliştirilen teknikler sayesinde işlemler ağrısız ve acısız gerçekleştirilebiliyor. Damarların görüntüsü dakikalar, hatta saniyeler içinde alınabiliyor. Hastalar aynı gün normal yaşamlarına dönebilme şansına da sahip olabiliyorlar” diyor. Kardiyoloji Uzmanı Doç. Dr. Murat Turfan, koroner anjiyografi hakkında en sık merak edilen 8 soruyu yanıtladı; önemli bilgiler verdi! KORONER ANJİYOGRAFİ NEDİR? En sık uygulanan kardiyolojik tetkiklerden biri olan koroner anjiyografi; kalbi besleyen koroner damarların görüntülenmesi işlemidir. Hayatımızı tehdit eden damar tıkanıklıkları bu yöntem sayesinde tespit ediliyor. Daralmış veya tıkanmış olduğu belirlenen damarlar anjiyo sırasında balon veya stentle açılabiliyor. Bu sayede hastanın şikayetleri ortadan kalkıyor, hayat kalitesi artıyor ve ömrü uzuyor. HANGİ SORUNLARDA BAŞVURULUYOR? Yapılan EKG, EKO ve efor testi gibi tanı yöntemlerinden çıkan sonuçlar olası bir damar tıkanıklığına işaret ediyorsa, koroner anjiyografi uygulanıyor. İşlem sonucunda damar tıkanıklığının olup olmadığı anjiyografi ile kesin olarak saptanıyor. KORONER ANJİYOGRAFİ NEDEN ÖNEMLİ? Kardiyoloji Uzmanı Doç. Dr. Murat Turfan, kalp krizi sırasında yapılan koroner anjiyografinin ve ardından uygulanan stentin hayat kurtarıcı olduğunu belirterek, “Damar açıklığı ne kadar erken sağlanırsa, hastanın hayatta kalma şansı da o kadar artıyor. Yapılan çalışmalarda; anjiyografi sonrası uygulanan stent tedavisinin kalp krizi haricinde, yaygın damar hastalığı ya da ana damar başlangıcında lezyonların varlığı gibi bazı özel durumlarda ömrü uzatabileceği gösterilmiştir” diyor. KAÇ ÇEŞİT ANJİYOGRAFİ MEVCUT? Günümüzde; klasik, tomografi ve MR ile çekilen anjiyografi olmak üzere 3 tip anjiyografiden faydalanılıyor. Hangi anjiyo yöntemine başvurulacağına ise hastanın yaşına, kliniğine, taşıdığı risk ve yandaş faktörlere göre karar veriliyor. Kardiyoloji Uzmanı Doç. Dr. Murat Turfan, düşük riskli olan hastalarda daha çok halk arasında kansız anjiyo’ veya sanal anjiyo’ olarak bilinen bilgisayarlı tomografi BT koroner anjiyografi yönteminin tercih edildiğini vurgulayarak, “Girişimsel bir yöntem olmaması, klasik anjiyografiye göre daha düşük risk içermesi ve seçilmiş hastalarda neredeyse klasik anjiyografi kadar net bilgi vermesi nedeniyle günümüzde bilgisayarlı tomografiyle yapılan anjiyo sayısı giderek artıyor” diyor. Doç. Dr. Murat Turfan, “MR yöntemi de kalbin fonksiyonları ve yapısı hakkında bize net bilgi veren, bazı durumlarda altın standart olan bir yöntem. Hem kalp fonksiyonlarını hem de kalp damarlarını incelemek istediğimizde kardiyak MR ve MR anjiyografi tercih edilen yöntemdir” bilgisini veriyor. KORONER ANJİYOGRAFİ NASIL UYGULANIYOR? Klasik anjiyografi Özel laboratuvar ortamında ve genellikle lokal anestezi altında gerçekleştirilen koroner anjiyografide el bileğinden ya da kasıktan damar yolu açıldıktan sonra, ince bir plastik kabloyla kalp damarlarına ulaşılıyor. Ardından görünür hale gelmeleri için damarlara kontrast madde’ olarak adlandırılan özel bir ilaç enjekte ediliyor. Damarlar farklı açılardan görüntülenerek, tıkanıklık olup olmadığı belirleniyor. Hasta kasıktan yapılan anjiyografilerde en fazla 6 saat, bilekten yapılan işlemlerde en fazla 3 saat, stent ya da balon uygulandığında bir gece sonra taburcu oluyor. Ancak işlemle ilgili olağan dışı bir durum olursa, bu süre uzayabiliyor. Kardiyoloji Uzmanı Doç. Dr. Murat Turfan, son yıllarda el bileğinden anjiyonun daha çok uygulanmaya başlandığına dikkat çekerek, “Bunun nedeni ise daha az komplikasyon riski, daha konforlu işlem ve işlem sonrasında hastanın normal yaşantısını daha az etkilemesidir” diyor. Koroner BT anjiyografi Koroner bilgisayarlı tomografi anfiyografi; kalbimize kan sağlayan damarları görüntüleyen bir tomografidir. Bu yöntemde kalbin ve kan damarlarının görüntülerini sağlamak için güçlü bir x ışını kullanılıyor. Öncelikle ele veya kola damar yolu yerleştiriliyor. Hastanın BT cihazının içine uzanması isteniyor. Ardından damarlar 5 saniye kadar kısa bir süre içinde görüntüleniyor. Tüm işlemlerin tamamlanması ise biraz daha uzun sürüyor. İŞLEM SONRASINDA NELERE DİKKAT ETMEK GEREKİYOR? Klasik koroner anjiyografinin yapıldığı gün, kontrast maddenin vücuttan atılması için bol bol su içmek ve istirahat etmek gerekiyor. Özellikle kasık bölgesi kullanılan hastalar başta olmak üzere, 24 saat araç kullanılmaması önem taşıyor. Kasıktan yapılan anjiyolarda, kasıktaki kılıf çekildikten sonra 6 saat boyunca kum torbasıyla baskı uygulanıyor, bu süre içinde bacağın oynatılmaması isteniyor. Bilekten yapılan işlemlerde de 2 gün boyunca ağır kaldırmamalı ve spor yapılmamalı. BT anjiyografide ise herhangi bir tomografi tetkikinden farklı işlem yapılmadığı için inceleme sonrasında hemen normal hayata dönebilen hastanın sadece bolca su içmesi yeterli geliyor. KORONER ANJİYOGRAFİ RİSKLİ BİR YÖNTEM Mİ? Kalp ve kan damarları üzerinde yapılan çoğu prosedürde olduğu gibi, koroner anjiyoda da X ışınlarından radyasyona maruz kalınıyor. Ancak ciddi komplikasyonlar tüm anjiyografi yöntemlerinde çok nadir durumlarda gelişiyor. HANGİ YÖNTEM, HANGİ HASTAYA UYGULANABİLİYOR? Klasik koroner anjiyografi her hastada uygulanabilen bir yöntem. BT koroner anjiyografi yöntemi klasik anjiyografiye nazaran daha hızlı sürede tamamlanıyor. Ayrıca invaziv değil, sadece damar yolu açılması yeterli oluyor ve görece komplikasyon riski de daha düşük düzeyde. “Ancak bu avantajlar, yöntemin herkes için uygulanabileceği anlamına gelmiyor” uyarısında bulunan Doç. Dr. Murat Turfan, şöyle devam ediyor “Bilinen koroner arter hastalığı, özellikle de stent tedavisi olan hastalarda, özel durumlar haricinde, bu yönteme başvurulmuyor. Uygun olan hasta grubu; koroner arter hastalığı için yüksek riskli olmayan, morbit obez ve aritmi gibi çekim kalitesini engelleyecek durumu olmayan kişilerdir. BT anjiyografi yöntemini daha çok düşük riskli olan hastalarda tercih ediyoruz”
sanal anjiyo sonucu ne zaman çıkar