🌩️ Cumhurbaşkanı Ne Zaman Kayseri Ye Gelecek

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Kayseri'ye saat kaçta gelecek, Kayseri Toplu Açılış Töreni ne zaman, nerede? 23 Temmuz 2022 09:45 23 Temmuz 2022 09:45 Kayseri'de bugün yapılacak olan toplu açılış töreni için geri sayım başladı. KayseriBüyükşehir Belediye Başkanı Dr. Memduh Büyükkılıç, tüm Kayserilileri 23 Temmuz Cumartesi günü kente gelecek Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın katılacağı ve hitaplarını gerçekleştireceği toplu açılış törenine davet etti. Cumartesi günü Kayseri'ye gideceğini ve toplu açılışlar yapacağını bildiren Erdoğan, Kayseri'de caddeler ve meydanların zaten gereken cevabı gerekenlere vereceğini söyledi. Aynı gün yine Kayseri'de büyük bir fabrikada işçilerle toplantı yapacağını da aktaran Erdoğan,"Durmuyoruz, çalışıyoruz. Kayseride il başkanımız ve ilçe başkanlarımızla toplantılar yaptık. STK’ları ve kanaat önderlerini ziyaret ediyoruz. Bu kapsamda ziyaret isteğimizi geri çevirmeyen Kayseri Gazeteciler Cemiyeti’ne de teşekkür ediyoruz. Ama Kayseri’nin en önemli iki kuruluşu korkudan bizi kabul edemediler. Böyle bir şey olmaz. 1day agoCumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, gündemdeki son gelişmeleri TRT ortak yayınında değerlendirdi. Yunanistan'ın provokatif adımları ile ilgili konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, 'Ne Haberler > Yerel Haberler > Kayseri Haberleri > Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kocasinan’ın 350 milyon TL’lik yatırımının açılışını yapacak 19.07.2022 - 17:16 | Son Güncelleme: 19.07.2022 - 18:10 Abone ol Cumhurbaşkanı Erdoğan ile ilgili son dakika yaşanan haberleri ve haber başlıklarının tamamı sabah.com.tr’de. Emekli bayram ikramiyesi ne zaman, ayın kaçında ödenecek? 1100 TL Genç Parti'nin kurucusu Cem Uzan, “Ben cumhurbaşkanı adayıyım. Haziran 2023'te Türkiye'ye cumhurbaşkanı olacağım” dedi. Muhalefete “İnanın Recep Tayyip Erdoğan dönemi bitiyor DirekAnkara’dan çıkan hızlı tren Kayseri’ye gelecek. 142 kilometrelik mesafeyle ilgili olan tüm proje bitti, projelerin karşılığındaki maddi olayda çözüldü. Şimdi kazma vurma aşamasına gelindi. mF8Iee8. 1253 Son Güncelleme 1253 TAKİP ET ÖTV indirimi gelecek mi? Sıfır otomobil ile ikinci el araç fiyatlarının artması nedeniyle çok sayıda vatandaş yeni ÖTV düzenlemesine ilişkin araştırma yapıyor. Birçok kişi arama motorlarında "Sıfır otomobil fiyatları düşecek mi?", "Araçlarda ÖTV indirimi olacak mı?" soru ve konu başlıklarını araştırıyor. Konuya ilişkin detayları sizler için derledik. ÖTV İNDİRİMİ GELECEK Mİ? ÖTV indirimi gelip gelmeyeceği merak konusu oldu. Otomotiv Sanayii Derneği Başkanı Cengiz Eroldu yaptığı açıklamada ÖTV konusunda en güncel bilgiye Maliye Bakanlığı'nın sahip olduğunu belirtip artan talep ve Türkiye'nin mali bilançosu sebebiyle ÖTV indiriminin rasyonel olmayacağını ifade etti. SIFIR OTOMOBİL FİYATLARI DÜŞECEK Mİ? Talep düşünce konunun değerlendirilebileceğini söyleyen Eroldu bunun kişisel fikri olduğunu belirtti. ARAÇLARDA ÖTV İNDİRİMİ OLACAK MI? Öte yandan Resmi Gazete'nin 26 Temmuz 2022 Salı günkü sayısında yayımlanan ÖTV sayılı liste uygulama tebliğinde değişiklikler öngören tebliğle, tebliğin III. bölümünden yer alan "vergi oranı ve yetki" başlıklı maddede düzenlemeler yapıldı. Buna göre, maddedeki "Bakanlar Kurulu" ibaresi "Cumhurbaşkanı olarak değiştirildi ve ÖTV sayılı listede önceki uygulamada Bakanlar Kurulu'nun "motorlu araçların ÖTV oranlarını bir katına artırma veya sıfıra kadar indirme" yetkisi, Cumhurbaşkanınca "ÖTV oranları ve matrahlarının alt ve üst sınırını 3 katına kadar artırma veya sıfıra indirme" olarak yeniden düzenlendi. Asgari ücrete, memur ve emekli maaşlarına ara zam yapılıp yapılmayacağı vatandaşlar tarafından merak edildi. AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, geçtiğimiz hafta MYK Toplantısının ardından gündeme ilişkin açıklamada bulunmuştu. 6 Haziran Pazartesi günü Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, kabine toplantısı sonrası konuya ilişkin kounştu. Son açıklama ise AK Parti Yerel Yönetimlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı ve Kayseri Milletvekili Mehmet Özhaseki tarafından yapıldı. Peki Asgari ücrete zam yapılacak mı 2022? Asgari ücret zammı ne zaman belli olacak, ne kadar zam yapılacak? Ayrıntılar haberimizde... ASGARİ ÜCRETE EK ZAM GELECEK Mİ 2022? Cumhurbaşkanı Erdoğan, 6 Haziran'da yapılan Kabine toplantısı sonrasında yaptığı açıklamalarda 3600 ek gösterge müjdesi verirken asgari ücret için de dikkat çeken bir ifade kullandı. Cumhurbaşkanı Erdoğan yaptığı açıklamada "Yılbaşında, tüm çalışanların durumlarını ekonomide gelinen noktaya uygun şekilde gözden geçirerek herkesin hakkını almasını temin edeceğiz. Binaların yalıtım çalışmalarında kullanılmak üzere, daire başına 50 bin liraya kadar, 60 ay vadeli ve 0,99 faiz oranıyla kredi imkanı getiriyoruz. Temmuz ayındaki enflasyon farkı artışlarıyla ücretlileri biraz daha rahatlatacağız. Bir yandan fiyat artışlarını durduracak, diğer yandan her kesiminin gelir kaybını telafi edecek programımızı uygulamayı sürdürüyoruz." ifadelerini kullandı. ASGARİ ÜCRETE TEMMUZ'DA ARA ZAM YAPILACAK MI? AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Ömer Çelik, daha önce yaptığı açıklamada "Asgari ücretin dar gelirli vatandaşımızı ekonomik olarak koruması gündemimizdedir." ifadelerini kullanmıştı. Enflasyona ezdirmeyeceğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan son açıklamasında asgari ücrete ara zam konusunda gerekirse değerlendirileceğini de vurgulamıştı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, 4 Haziran Cumartesi günü yaptığı açıklamada, ise "Petrol fiyatlarının arttığı dönemde dünyada neyin nereye geldiğini takip ediyorsunuz. Ücretliler başta olmak üzere her kesimden vatandaşımızın gelirlerini artırarak aradaki farkı kapatacak programları hazırlıyoruz" ifadelerini kullanmıştı. Asgari ücret zammına ilişkin henüz kesin bir açıklama yapılmadı. Asgari ücret zammıyla ilgili son açıklama AK Parti Yerel Yönetimlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı ve Kayseri Milletvekili Mehmet Özhaseki'den geldi. Özhaseki, şunları ifade etti "Doğru, enflasyonist bir ortam var. Pandemiden sonraki süreçte böyle bir yere geldik. Önemli olan burada fiyat baskılaması kadar aynı zamanda da insanların alım gücünün artmasıdır. Eğer ki alabiliyorsanız o önemli. Alamıyorsanız, gücünüz yetmiyorsa, alım gücünüz yok olmuşsa işte tehlikeli olan bu. O yüzden de enflasyon karşısında sabit gelirliyi, dar gelirliyi ezdirmemek, hakkını savunabilmek, gelirlerini daha artırıcı bir takım tedbirler almak da hükümetin işi. Bu konuda da sırayla yavaş yavaş hepsi geliyor. Dün iki müjde vardı, önümüzdeki günlerde yine gelir. Sabır." Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, bir dizi ziyarette bulunmak ve toplu açılış töreni gerçekleştirmek için Kayseri’ye gelecek. Bu kapsamda Erdoğan'ın saha önce belirlenen geliş tarihi ileri Recep Tayyip Erdoğan, 23 Temmuz Cumartesi günü Kayseri’ye gelecek. Bir dizi ziyaret gerçekleştirecek Erdoğan’ın Kayseri’de toplu açılış töreni yapması bekleniyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Kayseri programı konusunda henüz net bir açıklama yapılmadı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İran dönüşü uçakta gazetecilerin sorularını yanıtladı. Erdoğan iç ve dış politikadan ekonomik gelişmelere dair önemli mesajlar verdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan Reisi ile ticaretten ulaştırmaya, gümrükten enerjiye birçok alanda iş birliği geliştirmeye yönelik ortak iradeye sahip olduklarını söyledi. ABD Temsilciler Meclisi'nin Türkiye'ye F-16 satışını şarta bağlayan tasarısına ilişkin konuşan Erdoğan, Madrid Zirvesi'ndeki Biden görüşmesinde Yunanistan şartının konuşulmadığını belirtti. Erdoğan, ''Yunan şartı bağlayıcı değil'' dedi. Erdoğan, teröre destek verdiği gerekçesiyle ABD'ye de tepki gösterdi, "Fırat’ın doğusundan Amerika askerini çeksin" diye konuştu. Suriye'ye olası yeni harekat için ise Erdoğan, "Gündemimizde yer almaya devam ediyor" ifadelerini kullandı. Cumhurbaşkanı Erdoğan'a yöneltilen sorular ve yanıtları şöyle Türkiye’nin Suriye’deki kaygılarına dair pozisyonuna İran’ı mı yoksa Rusya’yı mı daha yakın buldunuz? Bu arada Rusya’nın Ukrayna’ya açtığı savaştan sonra Rusya’nın Suriye konusundaki politikasında, pozisyonunda bir değişiklik olduğu yönünde bir kanaatiniz oldu mu görüşmelerde?''Astana süreciyle alakalı olarak İran ve Rusya ile başladığımız nokta ne ise ben bugün de Sayın Putin’i aynı noktada gördüm, aynı değerlendirmeleri yapıyor gördüm. İran tarafında tabii daha önce Hasan Ruhani vardı, şimdi ise İbrahim Reisi var. İster istemez bazı değişiklikler oluyor desek de İran gibi bir devlet, bu tür düşüncelerini öyle kısa vadede değiştirmez. Aynı şekilde Rusya’da zaten Putin işin başındaydı, yine işin başında. Bizde de aynı şekilde, Erdoğan Türkiye Cumhuriyeti’nin başındaydı, yine başında. Üçlü Zirve sonrası ortak basın toplantısında da görmüşsünüzdür, üçümüzün de düşünceleri herhalde aynı değildi. Farklı düşünceler ortaya koyduğumuz çok açık net ortadaydı. Bazı yerlerde farklılıklar olsa bile terörle mücadele konusunda bir defa bir birliktelik var. Terörle ilgili konuda da PKK/PYD/YPG terör örgütlerine karşı ister istemez birleşiyoruz. Kaldı ki zaten bu rejime de en çok zararı veren sorun. Şu anda terör örgütü, Fırat’ın doğusunda özellikle petrol kuyularını emiyor, sömürüyor; ondan sonra rejime de satıyor. Böyle bir durum var. Şimdi baktığımızda, Amerika önceki başkanlar dönemi de dahil buradaki terör örgütlerine ciddi manada binlerce tır silah, mühimmat, araç gereç taşıdı. Bu hala devam ediyor. Hatta koalisyon güçleri de yine aynı şekilde bu desteklerini sürdürüyorlar. Yaptığımız görüşmelerde Sayın Biden’a da söyledik. Dedik ki “Bakın, bunca tırları buraya siz gönderiyorsunuz. Buradaki bütün terör örgütlerine bu destekleri siz veriyorsunuz. Ondan sonra da terörle mücadelede beraberiz, NATO’da beraberiz diyorsunuz.” Nasıl beraberiz? Bunları sürekli işlemek durumundayız'' SURİYE'YE OLASI OPERASYON Terör varlığına dikkat çektiniz. Suriye’nin kuzeyine yönelik de bir operasyon beklentisi var bir süredir. Operasyona ilişkin son durum nedir? Bugün iki liderle de görüştünüz. Onların tutumları acaba bugün masaya geldi mi? Bir de çok uzun bir süre sonra o bölgedeki teröristlerin bulunduğu noktada rejimin bayrağının asıldığını gördük. Bunu nasıl değerlendirirsiniz? 'Yeni bir harekât konusu milli güvenlik endişelerimiz giderilmediği sürece gündemimizde yer almaya devam edecek. Diğer taraftan bakıyorsunuz Amerika’nın oradaki elemanları terör örgütü mensuplarına eğitim yaptırıyor. Bu eğitim esnasında rejimin bayrağını da orada bunlar dalgalandırıyorlar. Niçin? Güya aldatacak ya… Aldatabilirse… Yaptıkları iş, orada Türk askerine karşı bir terörist eyleme girmek. Burada da kalkıp rejimin bayrağını orada dalgalandırmakla acaba Türk ordusunu aldatır mıyız diye düşünüyorlar. Bunu yemezler. Şu anda tabii gerek Fırat’ın doğusu gerek İdlib gerek Afrin, bütün buralardaki gelişmelerde biz hassasiyetimizi sürdürüyoruz. Başından itibaren de konuştuğumuz şey şu; sınırdan 30 kilometre güneye kadar, buralardaki terör örgütleriyle mücadelemizde Rusya’nın da İran’ın da bizim yanımızda olmasını istiyoruz. Burada bize gerekli desteği vermelidirler. Bunu burada gerek Sayın Putin’e gerek Sayın Reisi’ye de tekrar ifade ettik. Her ikisi de zaten yaptıkları açıklamalarda bu konulara vurgu yaptılar. Öyle zannediyorum ki PKK/YPG/PYD konularında ayrı düşünmüyoruz. Ama bundan sonra da yine bunu işlemeye devam etmemiz lazım' Suriye’de beşinci harekât an meselesiyken gerçekleştirdiğiniz Üçlü Zirvede PKK’ya karşı yapılacak operasyon İran ve Rusya arasında nasıl yankı buldu? Saha yansıması nasıl olacak? Ayrıca sahada teröristleri destekleyen, besleyen bir Amerika Birleşik Devletleri faktörü biliyoruz. Ayrıca bu iki ülke de Washington yönetimiyle sorunlu ilişkilere sahip. Burada Moskova ve Tahran’ın tutum değişikliği gözlenir mi? Amerika Birleşik Devletleri ile Tahran ve Moskova’nın sorunlu ilişkileri varken bunun Suriye’deki operasyona yansıması bu zirve sonrası nasıl gerçekleşecek? Herhangi bir değişiklik yaşanır mı sizce? ''Şimdi burada herhangi bir değişikliğin olup olmadığı hesabına girecek olursak o zaman zaten Astana sürecinin hiçbir anlamı kalmaz. Astana süreci niçin var? Suriye’nin toprak bütünlüğü noktasında Türkiye’nin herhangi bir derdi yok. Biz böyle bir tasarrufun içerisinde değiliz. Ama bizim burada sınırdan 30 kilometre alan için belirttiğimiz bir husus var. Çünkü buralardan bizim sınırlarımıza sürekli taarruzlar oluyor. Bizim burada askerlerimiz şehit oldu, insanlarımız öldürüldü. Sadece Türk vatandaşı olarak değil, İdlib’de ve diğer bölgelerde sivil insanlar öldürüldü. Bütün bunları bizim dünyayla paylaşmamız, bunları anlatmamız lazım. Amerika şu anda bir defa Fırat’ın doğusunu terk etmek durumunda. Astana sürecinden çıkan tespit bu. Diyorlar ki, Fırat’ın doğusundan Amerika askerini çeksin. Şimdi buradan çıkacak bir netice Türkiye’nin de beklentisidir. Çünkü oradaki terör örgütlerini besleyen Amerika. Amerika terör örgütlerini beslediğine göre, biz de bu terör örgütleriyle mücadele ettiğimize göre, oradan çekildiği anda veya bu terör örgütlerini beslemediği takdirde bizim işimiz kolaylaşacaktır'' İran-Türkiye sınırı özellikle Afganistan’dan gelen kaçak göçmenlerle ilgili olarak sık sık gündeme geliyor. Bu konuda önemli sayıda insan kaçakçılığı var. İran’ın insan kaçakçılığıyla mücadele konusunda Türkiye’ye yeterli desteği verdiğini düşünüyor musunuz? Bir de TBMM’nin göç ve uyum konusunda bir araştırması var. Bu araştırmada İran güvenlik güçlerinin insan kaçakçılıklarına destek verdiğine dair ifadeler yer alıyordu. Görüşmelerinizde bu konu hiç gündeme geldi mi?''Geldi. Fakat şunu bir defa bilelim ki Afganistan’dan gelen mülteciler hususunda İran’ın ciddi sıkıntısı var. Sayın Reisi bunları açık net anlattı. Tabii kolay değil. Kamp noktasında hazırlıkları var mı yok mu diye baktığımızda yok. Yani biz şu anda mesela Suriye’nin kuzeyinde briket evler yapıyoruz. Bizim bu yaptığımız briket evlerle de hedefimiz en az 1 milyon Suriyeli mülteciyi tekrar kendi topraklarına geri döndürmek. Şu an itibarıyla da konut sayıları her geçen gün artıyor ve bunu STK’larla hep birlikte yapıyoruz. Ama bunu özellikle söylüyorum; ne Avrupa Birliğinden ne şuradan ne buradan en ufak bir destek alarak değil, bizim kendi sivil toplum kuruluşlarımızla birlikte yapıyoruz. AFAD’ın koordinesinde bunu sürdürüyoruz. Hedefimiz de inşallah burada 250 bin konut yaparsak, biz cebren değil, gönüllü olarak geri dönüşü inşallah 1 milyonun üzerine çıkarırız. Ve o ucube çadırlar içerisinde yağmurda, çamurda anne babaları, çoluk çocukları inşallah kötü şartlarda görmeyiz'' F-16 SATIŞINI ŞARTA BAĞLAYAN TASARISorum Amerika Birleşik Devletleri ve F-16 satışı üzerine olacak. Satılacak olan uçakların Yunanistan şartına bağlanması yönünde bir karar çıktı. An itibarıyla gelinen noktayı nasıl değerlendiriyorsunuz?''Biz tabi Sayın Biden ile bu konuları görüştüğümüzde Biden, bize böyle bir Yunanistan şartı filan koymadı. Tam aksine, uzunca yaptığımız görüşmede NATO üyesi ülkeler olarak herhalde birbirimizin hukukunu korumalıyız diye konuştuk. Kendisi de F16’lar konusunda “Ben elimden gelen bütün gayreti göstereceğim” dedi. Maalesef şu anda Temsilciler Meclisinde az da olsa bu işe muhalefet edenler var. Mevcut gelişmelere baktığımızda aslında böyle bir koşul meselesi bana göre bizi bağlayıcı bir koşul değil. Yeter ki onlar F16’larla ilgili bizim teklifimize evet desinler, bize sıfır F16’ları versinler. Zaten elimizdekilerin bakım onarımını biz şu anda yapabilecek güçteyiz. O konuda herhangi bir sıkıntımız yok. Ama tabii ki yedek parça noktasında bazı taleplerimiz var. Bunları da yerine getirmeye karar verdiler. Bir de Amerika’da Kasım ayında ara seçimler var. Onlar da önemli. Kasım ara seçimleri ne getirir ne götürür bunları da göreceğiz. Orada cumhuriyetçilerin senatoda daha ağır basacağı, Temsilciler Meclisinde de yine ağırlığı ele geçireceği istikametinde bilgiler geliyor'' RUSYA VE UKRAYNA SAVAŞINA ARA BULUCULUK İki parçalı sorum var. Öncelikli olarak Rusya Devlet Başkanı Putin’le yaptığınız görüşmede Türkiye’nin Ukrayna savaşı konusunda arabuluculuk girişimleri hangi çerçevede ele alındı? Bu konuda sizden bir talep, yine Moskova’nın bu konuda Ankara’dan beklentileri şimdi özellikle bu dönemde ne yönde? ''Şu an itibarıyla Sayın Putin’in bizim gayretlerimiz noktasındaki bakışı olumlu. Bundan dolayı hatta şükranlarını bildiriyor. Bize çok çok farklı bazı teklifleri oldu. Biz inşallah burada doğal gaz konusunda, Akkuyu meselesinde ve diğer konularda şu anda dayanışmamızı aynen sürdürüyoruz, sürdüreceğiz'' ERMENİSTAN İLE NORMALLEŞME İkinci sorum da Azerbaycan konusu… Ermenistan’la diplomatik açılım sürecine bağlı olarak Azerbaycan’ın bölgedeki taleplerine ilişkin özellikle Zengezur koridoru konusu var. Mayıs ayında bir anlaşma var. Bu anlaşmanın yürürlüğe girmesini bekliyoruz ama Rusya’nın desteği ve teşviki hangi düzeyde? Rusya ile bu konuyu görüştünüz mü? Bu konuda Bakü’nün, Azerbaycan’ın talepleri sizce ne vakit somut karşılık bulacak?Sayın Putin’in galiba önceki gün Sayın İlham Aliyev’le görüşmesi oldu. Hatta bana “Size İlham Aliyev’in de selamını getiriyorum” dedi. Aliyev’le görüşmesinde “Erdoğan’la da görüşeceğim” deyince Aliyev’in “benim de selamlarımı iletin” dediğini aktardı. Oradaki gelişmelerle ilgili ben İlham Bey’le de daha yeni görüştüm. Yaptığımız görüşmede de İlham Bey “olumlu istikamette yürüyor” dedi. Biliyorsunuz Avrupa Birliği Konseyi Başkanı Michel ve Paşinyan’la beraber üçlü bir araya geldiler. O görüşme de yine İlham Bey’in ifadesiyle olumlu geçti. O görüşmeden sonra biz İlham Bey’le ayrıca bir daha görüşmüştük. Aldığım bilgilere göre istikamet üzere gidiliyor ve yakında da inşallah o bölgeyi kapsayacak havalimanın da açılışı yapılacak.' İSVEÇ VE FİNLANDİYA İLE MUTABAKATİsveç ve Finlandiya’nın NATO üyeliği konusunda şartlı bir durum olduğunu belirtmiştiniz. Dün, yeniden şartları yerine getirmek için gerekli adımları atmamaları halinde sürecin dondurulacağını belirttiniz. Hangi durumlarda dondurma sürecinin gerçekleşmesi bekleniyor?''Biz Finlandiya’ya da İsveç’e de NATO Genel Sekreteri’nin de yer aldığı masada şartlarımızı çok açık net söyledik. Gizli, saklı herhangi bir şey yok. Şartımız bu ülkelerin terör örgütlerinin faaliyet ve gösterilerini sonlandırması, ellerindeki teröristleri iade etmesi… Biliyorsunuz PKK/PYD/YPG ve FETÖ’yü terör örgütü olarak burada kayıtlara girdik. Bunları vereceksiniz dedik. Parlamentolarına varıncaya kadar bu terör örgütünü bunlar besliyorlar. Adeta kuluçka yuvası gibi. Böyle bir durum var. Şimdi bunlar bize verdikleri sözü yerine getirmedikleri takdirde bizim de bu işe olumlu bakmamız mümkün taraftan sağ olsun bizim muhalefet zaten elimizden bütün malzemeleri hemen kapıveriyor! Onlar dediler ki zaten biz bu işe fırsat vermeyiz. Bir defa Yunanistan’ın yeniden NATO’ya girmesinin önünü siz açtınız. Adamlar çıkmıştı, siz tekrar soktunuz içeri. Bunları halkımıza, hele gele gençlerimize anlatmamız anda maalesef terör noktasında hemen hemen İskandinav ülkelerinin tamamı bu işin kuluçkası. Norveç de böyle. Her ne kadar şu anda Sayın Genel Sekreter oralı olsa da ama maalesef onlar da öyle. En ilerisi Almanya, orada da öyle. Fransa, Hollanda, İskandinav ülkeleri, İngiltere, İtalya öyle. Hepsinde durum bu. Batı’nın şu anda bu konuda konuşacak aslında ne mecali ne hakkı var.''TAHIL KORİDORUUkrayna’da savaş devam ediyor. Sizin de diplomasi trafiğiniz devam ediyor. Önce barış diplomasisiyle başlamıştı, şimdi gıda konusuna yönelik diplomasi yürütüyorsunuz. Barış diplomasisinde tarafları İstanbul’da buluşturmuştunuz. Sizin öncülüğünüzde bir araya gelmişlerdi. Gıda konusunda da sizin öncülüğünüzde İstanbul’da dörtlü zirve yapıldı. BM, burada sizin, Türkiye’nin rolünü çok destekliyor. Bir uzlaşıya da varıldığı açıkladı ama imza aşamasının bu hafta olacağı söylenmişti. Bu konuda imzalar ne zaman atılacak, süreç ve sistem nasıl işleyecek. Türkiye’nin bu sistemdeki rolü ne olacak?''Şu anda bizim rolümüz, ev sahibiyiz. Ev sahibi sıfatıyla bir arabuluculuğumuz var. Ukrayna tahılının Karadeniz üzerinden ihracı konusunda uzun süredir yoğun çalışma içerisindeyiz. Bu konuyu Sayın Putin ve Sayın Zelenskiy’le müteaddit kereler görüştüm. Dışişleri ve Milli Savunma Bakanlıklarımız da kendi muhatapları nezdinde görüşmeler yürüttü. Neticede geçen hafta İstanbul’da yapılan teknik toplantıda BM planı çerçevesinde sürecin ana hatları üzerinde bir mutabakat oluştu. Artık bu hafta bu mutabakatı yazılı bir metne bağlamak istiyoruz. Önümüzdeki günlerde de planın uygulamaya başlamasını temenni ediyoruz. Süreç İstanbul’da kurulacak bir koordinasyon merkezinden yürütülecek. Burada ülkemizin yanı sıra, Rusya, Ukrayna ve BM’den yetkililer bulunacak. İlgili tüm tarafların güvenini haiz olan ülkemiz, kurumlararası bir yaklaşımla sürecin sağlıklı şekilde yürütülmesi için gerekli eşgüdümü yapacak. Küresel gıda güvenliği bakımından kritik önem arz eden bu hassas süreci nihayete erdirmek için yoğun gayretlerimiz devam ediyor''MUHALEFETE ELEŞTİRİSon kabine toplantısından sonra Türkiye’nin istisnai bir süreçten geçtiğini belirttiniz. Örnekler de verdiniz. Gezi sürecinden başladınız, 17-25 Aralık kumpasına değindiniz. 15 Temmuz’la ilgili, fiyat kumpaslarıyla ilgili örnekler verdiniz. Ancak bütün bu süreçlerde devletin izlediği politikanın hep karşısında durdu muhalefet. Örneğin, Gezi sürecinde CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu “Alınlarından öpüyorum” dedi. Ya da 17-25 Aralık sürecinde grup toplantısında yasa dışı tape’leri dinletti. En son 15 Temmuz’a geldiğimizde 15 Temmuz anmalarının yasaklanması dahi söyleniyor bazı çevrelerde. Bütün bu istisnai süreçlerde muhalefetin sürekli devletin izlediği politikanın karşısında durmasını nasıl değerlendiriyorsunuz?''Görevleri o. Onların bizim ak dediğimize ak demesi mümkün mü? Onların görevi kara demek. Türkiye’nin en büyük talihsizliği, demokrasinin gereği olan bir muhalefete sahip olmadığıdır. Bizde böyle bir muhalefet yok. Batı ülkelerinde, bazı yerlerde muhalefet yine bizdeki gibidir ama birçoğunda gelirler iktidarlarını desteklerler. Ama bizde böyle bir şey yok. Yalan üzerine kurulu bir siyaset anlayışı var. Ana muhalefette de öyle, yavru muhalefette de öyle, masanın altındakinde de öyle. Hepsinin şu andaki yapısı bu. Onlar karşımızda ama milletimiz bizim yanımızda. Cumartesi günü Kayseri’deyim. Toplu açılışlar yapacağım. Kayseri’de caddeler, meydanlar zaten gereken cevabı gerekenlere verecektir. Aynı gün yine Kayseri’de büyük bir fabrikada işçilerle toplantım olacak. Durmuyoruz, çalışıyoruz. En son Bay Kemal’in KYK ile ilgili söylediklerini duydunuz. Ondan sonra da ben söyledim yaptı noktasına geldi. Hep öyle oldu zaten! O söyledi ben de yaptım!'''TEŞEKKÜRLER KILIÇDAROĞLU' PAYLAŞIMISon dönemde böyle bir işleyiş var. Mesele Mart ayında Hazine ve Maliye Bakanlığı bir açıklama yaptı Şanlıurfa’da; çiftçiye güneş enerjisi üzerinden elektrik uygun koşullarda sağlanacak diye. Arkasından muhalefet liderinin böyle bir açıklaması oluyor. İşte bu KYK olayında yine aynısı oldu. Böyle birkaç örnek daha var. En son KYK olayına “Teşekkürler Kılıçdaroğlu” diye sosyal medyada bir başlık açıldı ama “Teşekkürler Erdoğan” başlığı onu geçti. Siz bunu nasıl yorumluyorsunuz. Muhalefet sizin projenizi mi sahipleniyor? Hakikaten onlar söylüyor gibi bir durum mu söz konusu? Daha önce siyasette çok örneğine rastlanılmayan bir durum. Şimdi mesela EYT konusunda da muhalefette böyle bir hazırlık olduğunu görüyoruz muhalefette.''Onlara gelmeden şunu bir düşünelim. Bu arkadaşların elinde 14 tane büyükşehir var mı? Peki, bu büyükşehirlerde acaba yatırım noktasında çeşme musluğu değiştirmekten başka bir özellikleri var mı? Geçelim… Kağıthane’de, Silahtarağa’da bunlar ne yaptılar? Temel atma değil temel atmama adımını gerçekleştirdiler. Bu da herhalde siyasetin tarihine çok ilginç bir adım olarak geçmiştir. Bir insan temel atar övünür. Onu da geçiyorum. İstanbul Büyükşehir Belediyesi bizim arkadaşlarda olduğu dönemde metro tünelleri açıldı. Bunlar geldi, Sancaktepe’de metroyu doldurdular. Bütün hafriyatı oraya dökerek bunu doldurdular. Ben tabii Bay Kemal’e soruyorum; bunun, siyaseti geç, insanlıkla bağdaşır yanı var mı? Buraya yapılmış olan bir masraf var. Sen şimdi geliyorsun burayı hafriyatla dolduruyorsun, üzerine adeta petrol kuyularına beton döker gibi betonu döküyorsun ve buradaki vatandaşı, kendisine gelecek metrodan maalesef mahrum ediyorsun. Onu da geç; bir yerde de bir tane şöyle köprü yapın da köprünüzle övünelim. Hiçbir adımları yok. Şu anda Yavuz Sultan Selim Köprüsü, Osman Gazi Köprüsü, Nissibi Köprüsü, öbür tarafta Cumhuriyet tarihinde değil dünya tarihinde ilk üçe giren Çanakkale’deki köprüyü hiçbir şeyle mukayese ettirmem. Ulaştırma Bakanlığı rakamları verdi geçen gün. Rakamların hepsi muhteşem. Kimse bu denli rakamların gerçekleşeceğine ihtimal vermiyordu. Ama şimdi bunların hepsi halloldu. Bu yollar böyle gerçekleşirken sen İzmir milletvekilisin, İzmir milletvekili olarak İzmir’in büyükşehiri de sende. Bir yağmur olduğunda İzmir’i sel alıp gidiyor. İlçe belediye başkanları hakeza ise işimize devam ediyoruz, yollarımızı yapıyoruz, onların yapması gerektiği halde yapmadıkları işi de biz yapıyoruz. Mesela Başakşehir’deki o dev hastanemizin yolu için belediye olarak rahmetli Kadir Bey’den sonra Mevlüt Bey’le de o işin yapım kararını vermiştik ama maalesef belediyede yetki beyefendiye geçince bu işi yapmayacağını söyledi. Öyle de olunca ben de bu defa Ulaştırma Bakanıma talimatı verdim. “Hemen buranın yolunu, her şeyini sen yapacaksın. İnşallah bu hastanemize de yine Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığımızın bir eseri olarak bu yolu, ulaşımı sağlamış olalım” dedik. Birçok yerde buna benzer sıkıntıları yaşıyoruz. Bunları bir sormak lazım. Bu kadar belediyen var, mesela Muğla Belediyesi bunlarda, her yer yangın; nerede senin itfaiyen arkadaş? Yok. Biz, Tarım ve Orman ile Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı hep beraber yüklendik ve hamdolsun 4-5 gün içinde edinilen tecrübelerle de söndürüldü. Ben kendim dahi gittim, baktım. Bakıyorsun İstanbul’da bir sıkıntı oluyor, adam Fethiye’de, şurada, burada. Öbürü bir başka yerde. Ya nerede olursan ol ama böyle bir felaket olduğu zaman sen oranın sorumlususun, atlayacaksın geleceksin. Ben de yaptım bu belediye başkanlığını. En ufak bir şey olduğunda nerede olursam olayım hemen atlar, İstanbul’a döner gelirdim. Şu anda bile burada Sayın Putin’le de amfibik uçaklar konusunu da görüştük. “Arkadaşlar görüşmelerini yapsınlar, biz de elimizde olanlardan olur, üreteceklerimizden olur tekrar bu işe adımı atalım” dedi. Hamdolsun bu süreçte elimizdeki yangın söndürme uçakları, helikopterler, arazözler noktasında Orman Bakanlığımız güçlü. Her şeyden önce itfaiye erlerimiz güçlü. Jandarmamız da bu işlerin içine bu yangınlar sadece bizde değil. İspanya’da 3 bin 500 hektar arazi kül oldu. Portekiz’de 950 hektar arazi kül oldu. Bu sıcaklar her yerde. Bütün bunlara rağmen biz tedbirimizi alacağız, üç tarafı denizlerle kaplı olan bu ülkede her ne kadar helikopterlerimiz varsa da bunun yanında amfibik uçaklarımızı daha da artıracağız. Bunlarla beraber inşallah bu işlerin hakkından gelip tedbirimizi alacağız. Mesela şimdi söndürme soğutmanın en uzunu 4-5 gün sürdü. Demek ki tedbirlerimiz yerinde olduktan sonra, sağ olsun elemanlarımız, itfaiyecilerimiz, ormancılarımız çok iyi çalışarak sıkıntıları atlattık.'' Sözleşmeli kamu personellerinin kadroya alınmasına ilişkin çalışmalar devam ediyor. Çalışma Bakanlığı bu konuda önemli bir aşama kaydetmiş durumda. Peki çalışanların kadroya alınmalarına ilişkin süreç ne zaman tamamlanacak? Son resmi açıklamaların detayları ve planlanan KAMU PERSONELLERİNİN KADROYA ALINMASI2022 yılında sözleşmeli kamu personellerinin kadroya alınmasına ilişkin takvim oluşturulmuş durumda. Çalışma Bakanlığı tarafından hazırlanan dosyada ilk olarak 3600 ek gösterge ile ilgili düzenlemeler yer aldı. Bu konuda bakanlığın öncelik sırasında liste başında olan düzenledi. Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından açıklanan planlama kapsamında 3600 ek gösterge için süreç Bakanlığı artık listenin ikinci ve üçüncü sırasında yer alan konulara çerçevede ilk olarak Temmuz 2022 dönemi için çalışanların maaşlarına yapılacak zam oranlarına ilişkin çalışmalar devam ediyor. Çalışma Bakanlığı ilk olarak memur ve emekliler için zam oranlarını netleştirecek. 4 Temmuz Pazartesi günü açıklanacak olan enflasyon oranları sonrasında Çalışma Bakanlığı memur ve emekliler için zam tutarını dönemde ayrıca asgari ücretliler için ara zam formülleri oluşturulmasında Çalışma Bakanlığı önemli bir program içerinde yer alıyor. Temmuz ayının ortalarına doğru tüm zam ve ara zam tartışmaları sona erecek. Zam tartışmaları sonrasında ise esas gündem sözleşmeli personellerin kadroya alınması kamu personellerinin ne zaman kadroya alınacağına ilişkin düzenlemenin Ekim ayına kadar tamamlanması bekleniyor. Ekim ayı öncesinde tamamlanan dosyanın meclisin tatilden dönmesinin ardından hemen sunulması ve Cumhurbaşkanı Erdoğan'a iletilmesi olarak beklentiler dosya için çalışmaların Ekim ayına tamamlanması ve Ekim Kasım döneminde personellerin kadroya alınma işlemlerinin sona - ÖZEL İÇERİK

cumhurbaşkanı ne zaman kayseri ye gelecek